Recep İvedik 4′ün Vizyon Tarihi Belli Oldu

Eleştirilerin hedefinde olan, fakat bir o kadar da seveni bulunup Türk sinema tarihinin en çok izlenen film serisi konumunda olan Recep İvedik, kaldığı yerden devam ediyor. Şahan Gökbakar’ın TV programlarından sinemaya uyarladığı Recep İvedik karakteri, kardeşinin yönetmenliğinde çekilmiş ve ilk üç film ile rekorlar kırmıştı.

Çekimleri bir süredir devam eden Recep İvedik 4′ün vizyon tarihi de netlik kazandı. İlk üç film sonrası Aksoy Film ile yollarını ayıran Şahan, kendi kurduğu Çamaşırhane Film firmasıyla çekimleri gerçekleştiriyor. Filmin dağıtımcılığını ise Tiglon firması üstleniyor. Tiglon, bugün basına yolladığı vizyon takviminde Recep İvedik 4′ün vizyon tarihi olarak 21 Şubat 2014 tarihini işaret etti.

Önceki filmlerin aldığı eleştiriden sonra gişede nasıl bir başarı elde edeceği merakla bekleniyor. Bildiğiniz gibi Recep İvedik 2 filmi 4 milyon kişi tarafından izlenmiş, fakat Recep İvedik 3 ile izleyici sayısı düşmüştü. Şahan’ın son filmi Celal ile Ceren’in de gişesinin düşük olması, Şahan’ı tekrardan Recep İvedik karakterine yönlendiren sebeplerden biri olmuştu. Bakalım Şahan’ın hızla düşen sinema reytingleri Recep İvedik 4 ile yükselebilecek mi?

Şahan’ın sinema karnesi:

Recep İvedik 1 – 4 milyon 301 bin (32 Hafta)
Recep İvedik 2 – 4 milyon 333 bin (24 Hafta)
Recep İvedik 3 – 3 milyon 325 bin (22 Hafta)
Celal ile Ceren – 2 milyon 853 bin (22 Hafta)im

Snowpiercer’ın Yeni Fragmanı Yayımlandı

Takvimler 2031 yılını gösterirken dünyada yeni bir Buzul Çağı baş göstermiş ve insanlığın neredeyse tamamını dünyadan silip atmıştır. Sağ kalmayı başaran çok az sayıdaki insanın donmuş yeryüzüne doğru Snow Piercer adlı bir trenle yolculuğunu ele alan Snowpiercer yakında vizyona girecek ama yayımlanan yeni fragmanı gerçekten izlemeye değer.

Snowpiercer’ın senaristliğini ve yönetmenliğini Joon-Ho Bong üstlenirken, oyuncuların arasında Chris Evans, Alison Pill, Tilda Swinton gibi isimler bulunuyor.

Filmin yurtdışında yapılan ilk eleştirilerinin oldukça iyi olduğunu ve özellikle aşağıdaki fragmanı izledikten sonra ülkemizde vizyona girmesini muhtemelen sabırsızlıkla bekleyeceğinizi söyleyebiliriz. Snowpiercer ne yazık ki şimdilik yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde vizyona girecek ve İngiltere için bile bir vizyon tarihi bulunmuyor.

Hal böyle olunca ülkemizde ne zaman vizyona gireceği konusunda herhangi bir fikrimiz bulunmadığını da anlamışsınızdır diye düşünüyoruz. Muhtemelen 2014 yılının başlarında vizyona girme olasılığı olduğunu da belirtelim ve sözü daha fazla uzatmadan sizleri yeni fragman ile başbaşa bırakalım.

İyi seyirler.

Güzel Çirkin Dizisi Bugün Final Yapıyor

Kanal D’nin Yaz dönemi dizilerinden olan Güzel Çirkin, yakaladığı yüksek reyting ile dikkat çekmiş ve yaz aylarında kanalı kurtaran dizilerden biri olmuştu. Kış dönemine sarkan fakat saat değişiklikleri sebebiyle reytingleri giderek düşmeye sarkan dizinin bugün final yapmasına karar verildi.

13. bölümü ile ekrana gelecek olan dizinin final yapacak olması, reytinglerle mi alakalı? Yoksa baştan beri planlanan 13 bölüm müydü şimdilik kestirmek güç. Zira bildiğiniz gibi genelde diziler ilk 13 bölüm ile senaryo onayı alır ve çekilmeye başlanırlar. Bu sebeple 13 bölüm olarak tasarlanıp, sonra karar verilirse uzatılması planlanmış olabilir.

Bugün ekrana gelecek olan bölüm final niteliği taşıdığı için baştan planlanıp planlanmadığını izleyerek görebileceğiz.

Başrollerinde Naz Elmas ile Ali Sunal’ın oynadığı polisiye dizi Güzel Çirkin, bugün saat 23:00′te final bölümü ile ekrana gelecek.

Oyun sektörü babasını kaybetti!

Yıllarını oyunlara veren ve son anına kadar sektörde kalan efsane isim, artık aramızda değil...

Eğer siz de bir Nintendo hayranıysanız, elinizde bulunan cihazları bir süreliğine kapatın ve saygı duruşunda bulunmaya hazırlanın. Çünkü konsolların babası, belki de atası olan Hiroshi Yamauchi, Perşembe günü akciğer iltihaplanmasına yenik düştü ve 85 yaşında hayata gözlerini yumdu.

1949 ve 2002 yılları arasında Nintendo'nun başkanlığını yapan Yamauchi, firmadan emekli olduktan sonra da danışmanlık rolünü üstlenmişti. Kendisi aynı zamanda Japonya'daki en zengin insanlardan birisi olan efsane isim, sonradan Mario'yu yaratacak olan Shigeru Miyamoto'yu Nintendo bünyesine katacak kadar kıvrak bir zekaya ve ileri görüşe sahipti. Ürettiği Famicom isimli konsolu ile insanoğluna farklı bir dünyanın kapılarını açmayı başardı. Konsol daha sonraları Amerikan pazarına girdiğinde, Nintendo Entertainment System olarak adlandırıldı.

Bugün uğruna büyük paralar ve hayatlarımızdan saatler harcadığımız oyunlar, NES olmasaydı bu kadar yol kat edemezlerdi ve Yamauchi onu üretmese, belki de oyun sektörü şu anda olduğu noktadan çok daha geride olacaktı. Yamauchi'nin bir diğer önemli özelliği, 1983 yılında oyun sektörü dibe vurduğunda dahi yola devam etme kararı almasıydı. O, bu sektörün ölmeyeceğini,sadece oyun yapımcılarının mühendisten çok daha fazla yetiye sahip olmaları gerektiğinibiliyordu. Bu mantık çerçevesinde ulaştığı Miyamoto, mühendis olduğu kadar sanat yeteneğine de sahipti. Bu arada oyun firmalarıysa kendisinden izin almadan NES için hiçbir şekilde üretim yapamıyorlardı...

Yamauchi'nin liderliği esnasında Nintendo o kadar muhteşem oyunlar çıkardı ki tüm oyun severler halen bu yapımları anmadan edemiyor. Mario, Metroid ve pek tabii ki Legend of Zelda bu oyunlardan sadece bazıları...

Termometreli dövme

Teknoloji artık elektronik devrelerin vücut üzerine dövme olarak işlenmesini mümkün kılıyor. Bu alandaki ilk denemelerden biri, vücut ısısını ölçmek için bir termometrenin vücuda dövme olarak işlenmesi ile gerçekleştirildi. 

Standart termometreler, vücudun sadece kontrol edildiği andaki ısısını ölçebilen ve hastayı sürekli takip etmeyi mümkün kılmayan aletler. Ancak teknoloji sayesinde, hastaların vücut ısılarını doktor kontrolü olmadan 24 saat boyunca anı anına izlemek ve ateşinin çıkması halinde anında müdahale etmek mümkün hale geldi.

 Illinois Üniversitesi 'ndeki araştırmacılar, bir elektronik devreyi tene dövme şeklinde yerleştirerek bu devre üzerinden vücut ısısını anlık takip etmeye başladılar. Şimdilik dışarıdan bir güç kaynağına ihtiyaç duyan bu devrelerin gelecekte çok daha gelişeceği, vücut ısısından enerji alarak çalışacağı ve sadece tene değil, iç organların üzerine de yerleştirilebileceği vurgulanıyor. Böylece kalbin üzerine yerleştirilecek elektronik bir de dövme, kalp krizi belirtilerini daha başlarken alabilecek ve hastanın en yakın hastaneye hemen ulaşması için uyarı verecek. Benzer dövmeler, hasta iç organların iyileşme sürecini takip etmek için de kullanılabilecek.

Ayrıca sağlık alanınının dışında kullanımının da çok yaygın olacağı düşünülüyor. Kişinin özel sabit diskini kendi derisi üzerinde taşıması gibi dövme uygulamalarının yakın gelecekte çok popüler olabileceği düşünülüyor

Terminator 2015 yılında yeniden hayat bulacak

İnsan ve robot ilişkilerinin derinden sorgulanmasına yol açan Terminator efsanesi bugünlerde 5. devam filmine odaklanmışken, aslında 5. devam filmi değil yeniden başa dönüş planlandığı ortaya çıkmıştı.

Alan Taylor tarafından yönetilecek olan film Paramount Pictures, Skydance Productions ve Annapurna Pictures ortaklığında çekilecekken, vizyon tarihi olarak 26 Haziran 2015 belirlenmişti. Ancak son gelen bilgiler Terminator filminin 1 Temmuz 2015 tarihinde vizyona gireceği yönünde. Filmin başrolünde yeniden Arnold’u göreceğiz.

Filmin gişe başarısına göre üçlemeye dönmesi düşünülürken, Laeta Kalorgridis (Avatar, Shutter Island) ve Patrick Lussier (Drive Angry) senaryosunu yazacak. Aynı dönemde ise 20th Century Fox’un Independence Day 2 filmi gösterime girecek.

İddialı Türk Filmi Panzehir’in Çekimleri Başlıyor

Gelişen Türk sinemasında çıtayı biraz daha yukarı koyma hedefi taşıyan aksiyon filmi Panzehir’in çekimleri yarın (19 Eylül) başlıyor. Büşra ve Dağ filmerinin yönetmeni, 81 doğumlu Alper Çağlar’ın yönetmenliğini yaptığı film yabancı ortaklarla birlikte çekiliyor.

Özellikle Hollywood’da aksiyon sahnelerinde kullanılan tekniklerin ilk defa Türkiye’de denenecek olmasıyla ön plana çıkan film, aksiyon türünün yanı sıra kara film olarak (noir) vizyona girecek. Türk oyuncuların yanı sıra tanınan Hollywood oyuncularının da kadroda yer alacağı belirtiliyor.

Türkiye’nin en iyi aksiyon filmi olma iddiası bulunan film, çıtayı şimdiden yukarı koyduğu için biraz merak etmiyor değiliz. Fakat sürekli baştan yüksek konuşulan filmlerde beklentinin de yüksek olduğunu ve Türk aksiyon sinemasının geçmişini hesaba katarsak şimdilik bir beklentiye girmemek en doğrusu olacaktır. Zira güzel bir film olsa bile ‘Hollywood kadar güzel film’ diye duyurmak beklentiyi çok daha farklı bir boyuta taşıyacak.

Panzehir’in konusu ise şimdilik pek açık değil. Basın bültenlerinde hayatı boyunca kötü yapmış bir tetikçi ve ona ihanet eden manevi babasının öyküsünün anlatılacağı belirtiliyor.

Panzehir, önümüzdeki sene Şubat ayında izleyici ile buluşacak.

Intel’den Sahnede ‘Şarap’lı İşlemci Şovu

Bilgisayar piyasasında özellikle de Ultrabook’ların çıkmasından sonra başlayan düşük enerji tüketimli işlemci rekabetine Intel farklı bir açıdan yaklaştı. Intel tarafından her sene düzenlenen Intel Developer Forum’da bu sene Intel’in ‘Şarapla Çalışan İşlemci’ si büyük ilgi gördü.

Intel, ürettiği işlemcilerin ne kadar düşük enerji tüketimine sahip olduklarını vurgulamak için şovunu sergiledi ve bir kadeh şaraptan ürettiği enerji ile işlemciyi çalıştırdı. Intel mühendislerinden Dr Genevieve Bell gerçekleştirdiği sunumda şarabın içinde ki asitin, kadehe batırılan elektrotlarla reaksiyona girmesi sonucu oluşan düşük elektrik akımı ile bir Intel işlemcisi çalıştırıldı.

Günümüzde enerji kullanımının önemi giderek artarken, teknoloji firmaları da daha tasarruflu işlemciler tasarlıyor. İnternetin hayatımızın her alanında olduğunu vurgulayan Intel, düşük enerji kullanımlı işlemciler ile insanların her yerde internete ulaşabilmeleri için uğraştıklarını söylüyor. Dünya’da 4 milyar insanın internete erişim şansının hiç olmadığı da verilen bilgiler arasında.

Intel ayrıca akıllı bir ivmelenme ölçer geliştirdiğini ve bu mekanizmanın telefonlarda kullanılmasıyla, telefonların kullanıcısının yürüyüş tarzını tanıyarak, o anda gerçekten sahibinin cebinde olup olmadığını bileceğini ve buna göre telefondaki kilit işlemlerini düzenleyebileceğini belirtti.

Breaking Bad’in Son İki Bölümü Uzun Olacak

AMC kanalının birçok ödül alan ve dünya çapında milyonlarca izleyicisi bulunan dizisi Breaking Bad artık yavaş yavaş sona yaklaşıyor. Ekranlara veda etmesine yalnızca iki bölüm kalan dizide işler iyice karışmış durumda ve olacakları gerçekten çok merak ettiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz.

Yine de dizinin bitmesine iki bölüm kalması bizi bir hayli üzüyor açıkcası. Durum böyleyken AMC kanalının yaptığı açıklama ise bizleri bir nebze olsun mutlu etmeyi başardı. Çünkü Breaking Bad’in kalan iki bölümü, AMC kanalında yayımlanacak reklamlarla birlikte 75′er dakika sürecek.

Bu da şu anlama geliyor, iki bölüm de reklam harici 60′ar dakikadan kısa olmayacak. Yani son iki bölüm olsa da uzun bir Breaking Bad maratonu bizleri bekliyor diyebiliriz.

Cate Blanchett’ın The Dinner ile Yönetmen Oluyor

Avustralya doğumlu aktrist Cate Blanchett, oyunculuğun yanında yeni bir alanda da yeteneklerini denemek istiyor gibi görünüyor. Zira 2009 yılında çıkan ve ‘Best-Seller’ ünvanı kazanan The Dinner adlı romanın uyarlaması beyazperdeye taşınacak ve yönetmenlik koltuğunda Cate Blanchett oturacak.

Bu yılın sonlarına doğru Hobbit: Desolation of Smaug’da Galadriel rolüyle karşımıza çıkacak olan Blanchett, 2015 yılının sonuna kadar tam 11 farklı filmde boy gösterecek. Bu kadar meşgul olmasına rağmen araya bir de kendi filmini sıkıştırmayı nasıl başaracak, bunu hep birlikte göreceğiz.

Psikolojik gerilim olarak tanımlayabileceğimiz The Dinner’ın beyazperde adaptasyonu ise daha önce The Messenger’ın senaryosunu da yazan Oren Moverman tarafından yapılacak. Cate Blanchett’ın filmde aynı zamanda rol alıp almayacağı ise henüz netleşmiş değil.

Hatırlarsanız son dönemde Woody Allen’ın Blue Jasmine adlı filmiyle bir hayli olumlu eleştiriler alan Cate Blanchett, The Aviator adlı film ile ilk Oscar ödülünü kazanmayı başarmıştı.

Jeff Bridges, R.I.P.D. Hakkında Konuştu

Geçtiğimiz haftalarda vizyona giren ve sizler için bir eleştiri yazısı da yazdığımız R.I.P.D. adlı filmi hatırlarsınız. İzlediyseniz zaten filmin ne kadar kötü bir yapım olduğunu biliyorsunuz demektir. Eğer izlemediyseniz, boş vaktinizi başka şeylerle değerlendirmenizi tavsiye ediyoruz. Hatta isterseniz eleştiri yazımıza bir göz atın, sonra devam edelim.

İşte bu filmin başrol oyuncusu Jeff Bridges, filmin gişe hasılatının açıklanmasının ardından ilk kez konuştu. Filmi çekerken çok eğlendiklerini ve ortaya iyi bir iş çıkacağını düşündüğünü belirten Bridges, filmi izlediğinde ise bambaşka bir fikre kapıldığını söylemiş.

Özellikle kurgu sırasında hiç beklenmedik hareketlerin yapıldığına dikkat çeken Bridges’ın sinema filmleri ile ilgili benzetmesi ise bir hayli ilginç ve güzel olmuş. Sinema filmlerinde oynadıktan sonra o filmin vizyona girmesini bir at yarışına ve bu yarışta bir ata sahip olmaya benzeten Bridges, “Film vizyona girerken durum aynen at yarışlarındaki gibidir. Birçok at yan yana dizilir ve start verilmesiyle birlikte koşmaya başlarlar. Siz de bu süreçte kendi atınız için bağırıp çağırırsınız. Fakat bazen jokey attan düşer ve atınız yarışı sonuncu bitirir. R.I.P.D. ile tam olarak bu durumu yaşadığımızı düşünüyorum.” sözleriyle açıklamasını noktalamış.

R.I.P.D.’nin çekimlerinde 130 milyon $’a yakın bir harcama yapılırken film dünya çapında ancak 60 milyon $ civarında bir gişe hasılatı elde etmiş ve tabir-i caizse ‘batmıştı’. Filmin tek iyi noktası olan Jeff Bridges’a ise yazık olmuş diyebiliriz. Kendisini daha çok The Big Lebowski gibi yapımlarda görmek istiyoruz diyelim ve haberimizi noktalayalım.

Josh Brolin Yeni Batman Rolü İçin Affleck’ten Önce Görüşmüş

Comic Con’da ilk defa görücüye çıkan Man of Steel, bir diğer adıyla Batman/Superman filmi, geçtiğimiz ay Ben Affleck’in Batman’i canlandıracağının açıklanmasıyla bir anlamda patlamıştı. İnternette Christian Bale sonrası Affleck’in olmayacağına dair inanılmaz şekilde yorumlar gelse de tam tersini söyleyenler de azımsanmayacak boyutta.

Artık kim ne derse desin, yeni Batman olarak Ben Affleck’i izleyeceğiz. Fakat az daha Affleck yerine Josh Brolin’i izleyecekmişiz. Ünlü oyuncu Josh Brolin, yaptığı bir röportajda yeni Batman rolü için konuştuğunu ancak daha sonra vazgeçtiğini belirtti. Brolin, hayatı boyunca dünya çapında konuşulan bir olaya imza atmadığını, bu sebeple Ben Affleck’in işinin epey zor olduğunu belirtti.

Brolin, “Ben Affleck için durum epey zor gözüküyor. Bir yandan tüm dünyada internetten ona küfürler yaparken bir yandan da savunanlar karşılıklı atışıyor. Ortalarında ise Ben Affleck duruyor. Ben bu tarz bir işe imza atmadığım için bilemem ama Affleck için de zor bir durum olsa gerek. Yine de ne var ki yeni Batman o olacak” sözleriyle oyuncuya bir anlamda destek oldu.

Bu arada yönetmen Zack Snyder’in bu filmde Batman’i daha yaşlı ve huysuz bir karakter olarak yansıtacağını belirtelim. Affleck isminin açıklanmasından sonra Snyder, yaptığı açıklamada yeni Batman’in yaşlı ve huysuz haliyle filmde yer alacağını bu yüzden Affleck’in doğru seçim olduğunu belirtmişti. Böyle düşününce Josh Brolin de doğru bir seçim olabilirmiş demiyor değiliz.

Google sürücülerinin başı beladan kurtulmuyor

Google Street View aracının sürücüsü, bu ülkede yaptığı "mantıksız" hareketlerle herkesi çıldırttı!

Google Street View sürücüsü olmak veya birinin yakınında bulunmak için, güzel bir yılda değiliz. Endonezya, Bogor'da şanssız bir Google Street View sürücüsü bir vur-kaç denemesini başaramayarak başını belaya sokmuş durumda. Öyle ki, sürücü bu denemesi sırasında 2 otobüs ve bir kamyona çarptı.

Sürücü ilk olarak bir otobüse çarptı ve normal olarak panikledi ancak bu panik hali kabul edilebilir iken, ardından yaptığı kaçma denemesi pek de kabul edilebilir değil. Heyecan içerisinde yaptığı kaçış hamlesinde, sürücü, bir başka otobüs ve bir kamyona daha çarptı. Tahminen bu üçüncü kazadan sonra artık durması gerektiğini farketti. Halen kimsenin yaralanıp yaralanmadığı açıklanmış değil ancak Google böyle bir kazanın varlığını kabul etmiş durumda. Endonezya forumlarında görgü tanığı olduğu varsayılan kişiler tarafından yüklenmiş resimler de mevcut.

Google'ın Endonezya'da yer alan çalışmalarının lideri Vishnu Mahmud'un haber ajansı AFP'ye yaptığı açıklama "Bu şekildeki kazalarını çok ciddiye alıyoruz. Durumu değerlendirmek için yerel otoriteler ile yakın çalışma içerisindeyiz." şeklinde. Başka bir deyiş ile çok fazla şey söylemiş değil.

Google Street View sürücülerinin başına gelen bir başka ilginç olay ise bir grup Tay (Taylandlı) köylünün, bölgedeki Google Street View sürücüsünü istenmeyen barajların kurucuları için casus olmak ile suçlamaları sonucu ortaya çıkmıştı. Hiçbir suç işlememiş bulunan sürücü tutuklandı ve ancak Buda heykeline yemin ettikten sonra serbest bırakıldı.

Köylülerin kameralarla çevrili aracı casus olarak tanımlamaları (yanlış araç bile olsa) anlaşılabilir ancak kamera dolu bir araç ile kaza mahalini terk etmeye çalışmak çok da mantıklı bir hareket olmasa gerek...

Sony PS Vita Yenilendi

Sony tarafından ilk olarak 2011 yılında tanıtılan portatif oyun konsolu PS Vita’nın yeni bir versiyonu duyuruldu. ”PCH-2000” kod adıyla tanıtılan taşınabilir konsol, PS Vita’nın bir önceki versiyonuna oranla daha ince ve daha hafif bir yapıya sahip olmasıyla dikkat çekmektedir.

Sistem modeli ve performans bakımından üst düzey donanımlar içeren ve avuçiçi oyun modeli ile eşsiz bir deneyim sunan PS Vita, çarpıcı dokunmatik ekranı, çift analog çubukları, hareket sensörü ve çapraz platform özellikleri ile tanıtılmasının ardından oyunseverlerde bariz heyecanlar yaratmıştı. Portatif konsol, sosyal oyun deneyimi için özel olarak tasarlanmasının yanı sıra artırılmış gerçeklik ve konum tabanlı deneyimler oluşturmak amacıyla dahili kamera, Wi – Fi, 3G ve GPS bağlantısıyla oyun oynama seçeneklerini fazlalaştıran özellikler sunmaktadır.

Sony tarafından yeni bir versiyonla ihya edilen konsol, bir önceki sürümünden farklı özelliklere sahiptir. Bu kez mavi, beyaz, pembe, sarı, siyah ve zeytin yeşili renk seçenekleri olmak üzere üç adet özel modelle üretilen konsol, 64 GB’lık hafıza kartıyla da kullanılabilecek. Mevcut bellek kartlarında ise indirim yapılacağı, Sony tarafından afişe edildi. Bunun dışında 2011 yılında piyasaya sunulan ilk PS Vita’da OLED ekran kullanılmıştı. Yenilenen bu versiyonda ise LCD ekran tercih edilmiştir. Son olarak yeni PS Vita, 10 Ekim 2013′te Japonya’da yaklaşık 200$’dan satışa sunulacaktır.

PS Vita TV

Sony tarafından düzenlenen basın konferansında belki de en ilgi çeken ürün, yeni taşınabilir konsol ile piyasaya sürülecek olan ”PS Vita TV” oldu. Ürün, isminden de anlaşılacağı üzere,  bir kontroller yardımıyla PS Vita oyunlarının TV üzerinden oynanmasına imkan sağlamaktadır. 65.0 x 105.0 x 13.6 mm ebatlarındaki cihazın performansı, ARM Cortex A9 merkezi işlemcisine dayanmaktadır. Öte yanda Wi-Fi, USB ve HDMI bağlantı noktalarına sahip olan PS Vista TV, ilk olarak 10 Kasım 2013′te Japonya’da yaklaşık 100$’dan satışa sunulacaktır. Cihazın Avrupa’ya ne zaman takdim edileceği henüz bilinmemektedir.

FIFA 14′ün PC Demosu Yayımlandı

EA Sports oyunculara verdiği sözü tuttu ve FIFA 14′ün demo sürümünü yayımladı. Yılın sonbahar dönemlerinin gelmesi ile birlikte futbol oyunlarının arasında başlayacak olan savaş da böylece start almış oldu. PES 2014 ile FIFA 14 arasında yaşanacak savaşta galibin kim olacağı ise oyunun inceleme puanları gelmeye başladığında ortaya çıkacak.

Haberin başında da belirttiğimiz gibi oyunun demosu yalnızca PC kullanıcılarına sunuldu. Hatırlarsanız EA Sports oyunun PC sürümü için bir açıklama yapmış ve yeni nesil konsollarda yer alacak olan Ignite Engine’i ne yazık ki göremeyeceğimizi belirtmişti. Yani FIFA 14, PlayStation 3 ile Xbox 360 sürümleri ile birebir aynı olacak.

Demoyu indirmek istiyorsanız Origin adlı programı kullanmanız gerekiyor. Üye değilseniz de endişe etmeyin, hemen yeni bir üyelik kaydı gerçekleştirerek 1.95 GB boyutundaki FIFA 14 demosunu indirebiliyorsunuz.

PlayStation 4, Japonya’ya Geç Gidecek

PlayStation 4 tanıtılmasına tanıtıldı ve hatta çıkış tarihi de bazı ülkeler için kesinleşti ama konsolun Kuzey Amerika ve Avrupa kıtalarında yer alan ülkeler dışında herhangi bir ülke için çıkış tarihi açıklanmadı. Hatta Avrupa’nın birçok ülkesi de bu tarihsizlik problemi ile mücadele etmek durumunda.

Sony’nin bugün yaptığı bir açıklama ise hem ülkemiz hem de diğer Avrupa ülkeleri için umut ışığı olabilecek nitelikteydi. Zira PlayStation 4, Japonya’da 22 Şubat tarihinde raflardaki yerini alacak. Söz konusu tarihte diğer Asya ülkelerinde satış yapılıp yapılmayacağı konusunda da kesin bir bilgi bulunmuyor.

Jimmy Kimmel Tüm Dünyayı Kandırdı

ABC'de yayımlanan Jimmy Kimmel Live! adlı şovuyla milyonlarca kişiyi ekranların başına kilitlemeyi başaran Jimmy Kimmel, internet tarihinin en büyük ‘trolllerinden’ birini gerçekleştirdi. Bundan birkaç ay önce ortaya çıkan bir videoda dans eden (yaptığı şeye aslında Twerking deniyor) bir kızın kapıya tırmandıktan sonra kapının açılmasıyla birlikte alev aldığını görmüştük.

Bu video 2 aylık süreçte 9 milyon kez izlenince bir anda Amerika Birleşik Devletleri’nde birçok sabah programı da dahil olmak üzere yayımlanmaya başladı. Jimmy Kimmel ise bir önceki programda bu videoyu izleyenlerine sunmuştu. Bu hafta ise Jimmy Kimmel, internet fenomeni haline gelen Caitlin adındaki bu kadın ile canlı yayında Skype üzerinden röportaj yapacağını açıkladı ve Caitlin’i canlı yayına bağladı.

Caitlin ile bir süre sohbet ettikten sonra videonun neden yarıda kesildiğini soran Kimmel, bir anda perdenin arkasında oturan Caitlin’in yanına geçerek yayına Skype üzerinden devam etti. Videonun devamını birlikte izlemek istediğini söyleyen Jimmy Kimmel, tüm dünyaya bu videonun aslında kendisi tarafından hazırlanan bir viral video olduğunu göstermiş oldu.

Birçok yayın organı ‘Twerking Fail’ adı altında duyurdukları bu haber sayesinde nasıl bir duruma düştüklerini sorguluyorlardır herhalde. İşte Jimmy Kimmel’ın o dün yayımlanan programında Caitlin ile birlikte tüm dünyayı kandırdığını açıkladığı videoyu da aşağı da bulabilirsiniz.

İyi seyirler.

BMW i8 Yollara Çıkmaya Hazır

Frankfurt Auto Show’da sergilenen BMW nin yeni hibrid otomobili BMW i8′in bugün itibari tanıtımı gerçekleşti. Daha önce Görevimiz Tehlike 4: Hayalet Protokolü filminde boy gösteren i8′in seri üretiminden çıkacak ilk araç 2014′te yollarda olacak.

4.7 metre uzunluğunda olan i8, i3 gibi bir hibrid otomobil. Bir çok otomobilin aksine 1.5 litrelik üç silindirli turbo benzinli benzin motoru arkada olan aracın ön tarafında ise bir elektrikli motor bulunuyor. Araç 350 beygirlik güce sahip. Bunun 130 beygiri elektrik motorundan sağlanırken, 220 beygirlik güçte benzin motoru tarafından üretiliyor.

1490 kg ağırlığa sahip araçta 6 ileri vites li tam otomatik şanzıman bulunuyor. 0-100 km hızlanması 4.4s iken, 100 km’de 2.4lt gibi iddaalı bir yakıt tüketimi sunuyor.

Otomobilin aydınlatmaları genel hatlarıyla LED teknoloji ile sağlanırken, ön farlarda LED’lere göre %70 daha fazla parlaklık sağlayan lazer kullanılıyor. 2+2 kişilik oturma düzeni olan aracın kapıları konsept araçta görüldüğünün aksine camdan imal edilmemiş. Fakat kapılar hala öne ve yukarıya doğru açılıyor.

Sektörde bir ilk olarak yapılan yenilik ise, bir çoğumuzun akıllı telefonlardan aşina olduğu bir marka olan Gorilla Glass camların araçta kullanılması. Bu sayede daha güçlü ses yalıtımı elde ettiğini söyleyen BMW, keyifli bir sürüş vaad ediyor.

Haberin başında da söylediğimiz gibi 2014 yılında yollarda olacak aracın fiyatı ise Amerika’da 135.000 dolar, İngiltere’de 95.000 pound düzeyinde.

iPhone 5C ve 5S Tanıtıldı!

Uzun süredir merakla beklenen etkinlik gerçekleşti ve iPhone 5C ile iPhone 5S modelleri sonunda resmi olarak tanıtıldı.

iPhone 5C

Apple, fiyat konusunda daha çeşitli bir ürün yelpazesi oluşturup son dönemde düşen satış oranlarını artırmak amacıyla iki yeni model tanıttı. Bunlardan ilki olan 5C, hemen hemen iPhone 5 ile aynı özelliklere sahip. İyileştirilmiş ön kamera, artırılmış pil performansı dışında 5′in aynı özelliklerine sahip. Dış kasanın sert polikarbon maddeden olması sebebiyle fiyatı ise 5′e göre biraz ucuz.

iPhone 5C’nin yeşil, sarı, mavi, kırmızı ve beyaz olmak üzere toplamda beş farklı renk seçeneği bulunuyor. Apple, 5C için aynı zamanda delikli kılıflar tasarlamış. Renkli kılıfları, renkli telefonlarınıza takarak daha da renkli hale getirmek mümkün. Ancak bir konunun altını çizmek gerek. Telefonun ön tarafını renkli yapmak imkansız. 5C’nin arka kapakları renkli, ön tarafı ise her modelin siyah (arkası beyaz olan dahil). Bu durumda kılıflar da arkaya takıldığı için ön taraf yine siyah olarak kalıyor.

iPhone 5S

Apple, iPhone 5S ile teknolojiyi biraz daha ileri taşıyor. Bunun ilk örneği ise gelişen A7 işlemcisi. Yeni işlemci 1 milyar transistör içermesinin yanı sıra eski işlemciye göre 2 kat daha hızlı işlem kapasitesine ve 64 bit özelliğine sahip. Hatta 64 bit işlemciye sahip tek akıllı telefon olduğunu da belirtelim.

5S ile birlikte M7 isminde bir hareket modülü telefona ekleniyor. Bu modül sayesinde birçok veri otomatik olarak telefona aktarılıyor. Tam özellikleri açıklanmasa da M7 çipine uygun olarak Nike+ Move isminde bir uygulama geliştiriliyor. Yayımlandığı zaman daha fazla bilgi sahibi olabileceğiz. Ancak tahminlerimize göre Nike Fuelband ya da Jawbone Up bileklikleri gibi tüm adımlarınızı sürekli hesaplayan ve günlük aktivitenizi ölçen bir sistem olduğunu düşünüyoruz.

iPhone 5S’in kamerası da bir hayli geliştirilmiş. 8MP kamera devam etse de yüzde 15 artırılmış sensör aralığı, diyafram dengesi, otomatik beyaz ayarı ve görüntü sabitleme teknolojisinin yanı sıra 720p kalitede 120 fps slow motion video özelliği eklenmiş. Bu özellik, birçok kullanıcının yüzünü güldürmeye yetti diyebiliriz. Bu özellikleri 5C’nin yapamayacak olması epey kötü.

5S’in en büyük yeniliklerinden biri ise güvenlik konusunda. Değişen home tuşu artık parmak izi okuyabiliyor. Parmağınızı dokundurduğunuz zaman sizi tanıyarak kilidi açabiliyor, ya da uygulamanın ödemesini şifre girmeden parmak tanıması ile yapabiliyorsunuz. Touch ID denilen sistem, birçok kullanıcının merakla beklediği bir sistemdi. Apple, parmak izlerinin arşivlenmeyeceğini, herhangi bir şekilde iCloud ya da Apple veritabanlarında tutulmayacağını açıkladı. Yani Amerika parmak izlerini topluyor şeklindeki haberlerin de şimdiden önüne geçtiler.

Yeni modellerin bir de yeni rengi bulunuyor. Siyah ile beyaz-gri karışımı renk seçeneklerine bir de altın sarısı rengi eklendi.

Cihazların Avrupa fiyatı da belli oldu. 13 Eylül’den itibaren ön sipariş verilebilecek. Aralarında Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa, Çin, Japonya, Avustralya gibi ülkelerin bulunduğu sınırlı sayıda ülkede 20 Eylül‘de piyasaya çıkacak. 100′ün üzerinde ülkede ise Aralık 2013‘te piyasaya çıkacaklar. 5S ile 5C’nin çıkış tarihlerinin aynı olduğunu belirtelim.

iPhone 5C‘nin 16 GB’lık modeli 599 Euro, iPhone 5S’in 16 GB’lık modeli ise 699 Euro fiyatla satışa sunulacak. Her üst model için 100 Euro fiyat artacak.

Jurassic Park 4′ün Adı Artık Jurassic World

Jurassic World’e hoşgeldiniz… Evet serinin dördüncü filmi olan Jurassic Park 4′ün artık resmi bir adı ve vizyon tarihi var diyebiliriz. Çünkü daha önce filmin 2014 yaz döneminde vizyona gireceği açıklanmış fakat Universal Pictures bir yıllık erteleme olacağını açıklayınca vizyon tarihi yine belirsiz bir hal almıştı.

Şimdi ise Jurassic Park 4′ün adı Jurassic World olarak belirlendi ve resmi vizyon tarihi açıklandı. Colin Trevorrow yönetmenlik koltuğunda oturmaya devam ederken, Steven Spielberg yapımcı olarak kadrodaki yerini koruyor. Filmin vizyon tarihi ise 12 Haziran 2015 Cuma günü olarak belirlenmiş. Çekimlerin üç boyutlu olarak yapılacağını da belirtelim.

Brad Pitt’ten World War Z 2 Açıklamaları

Eğer World War Z’nin kitabını okuyan kesime dahilseniz, geçtiğimiz aylarda vizyona giren ve Brad Pitt’in başrolünde yer aldığı aynı isimli filmi izlediğinizde neler hissettiğinizi çok iyi biliyoruz. Bu yılın en büyük fiyaskolarından biri olarak adlandırılan World War Z buna rağmen yaklaşık 500 milyon $ gişe hasılatı elde edince, Brad Pitt’in göz bebeklerinin para birimlerine dönüştüğü bugün yapılan açıklamayla kesinleşmiş oldu.

Öncelikle isterseniz ilk film için yazdığımız eleştiri yazımıza bir göz atın. Ya da en iyisi siz o yazıyı yeni bir sekmede açın ve bu haberi okumaya devam edin. Nasıl olsa eleştiri olduğu yerde duruyor.

Görünüşe göre Brad Pitt, Variety’e verdiği demeçte serinin ikinci filmi için ortada birçok fikir olduğunu, en iyi senaryoyu elde etmeden ve zombilerin dünyasında yaşamın nasıl olacağını gerçek anlamda ortaya koymadan ikinci filmin hazırlıklarına başlayamayacaklarını belirtmiş.

Star Trek: Into Darkness’ı gişe hasılatında geride bırakmayı başaran World War Z’nin zaten bir üçleme olacağı düşünülüyordu. Kısacası Brad Pitt, hiçbir şartta paraya dahi ihtiyacı olmamasına rağmen altın yumurtlayan tavuğu daha da beslemeye karar vermiş. Bakalım filmin adı, vizyon tarihi ve senaryosu gibi detaylar ne zaman belli olacak.

Football Manager 2014 Ön Siparişleri Başladı

Her sene olduğu gibi bu sene de merakla beklenen Football Manager serisinin yeni üyesi Football Manager 2014 ‘%100 Türkçe’ olarak tüm önemli teknoloji marketlerinde ön siparişe açıldı. Geçtiğimiz yıl Türk oyunculara büyük bir sürpriz yaparak ‘Türkçe’ satışa sunulan Football Manager, bu yıl da ‘%100 Türkçe’ desteğiyle oyun severlerle buluşacak.

FM 2014’ü katılımcı mağazalardan ön sipariş veren oyuncular, oyunun resmi çıkış tarihinden yaklaşık iki hafta önce oyunun tamamen oynanabilir Beta versiyonuna erişim hakkı kazanacaklar. Beta versiyonunda başlatılan Kariyerlere oyunun tam versiyonunda da devam edilebilecek.

FM 2014’te geliştirilmiş oynanışa ek olarak birçok yeni teknik yenilik bulunacak, oyun ilk kez Linux desteğine de sahip olacak ve ‘bulut kaydı’ teknolojisi sayesinde menajerler kariyerlerine dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir bilgisayardan devam edebilecekler.

FM deneyimi, eskisine oranla çok daha kişiselleştirilebilir de olacak; Steam Wor1kshop araçlarının entegrasyonu sayesinde menajerler fotoğraf/logo paketleri, yeni ve özel turnuvalar ve hatta indirmesi ücretsiz Oyun Öncesi Editörüne eklenmiş olan yeni Mücadele Editörü sayesinde hazırladıkları oyun içi mücadeleleri gibi FM içerik ve deneyimlerini rahatça yaratabilecek ve paylaşabilecekler.

Apple bunu yapmayı 7 yıl önce düşünmüş!

Çok yakında Google markasıyla karşımıza çıkacak olan "sihirli" gözlük, meğer 7 yıl önce...

Apple'ın eski başkan yardımcılarından Tony Fadell, Apple hakkında bilinmeyen bir gerçeği açıkladı. Dev şirketin, 2006 ve 2008 arasında dijital bir gözlük üretmek için çalıştığını ancak prototiplerin başarılı olmadığını, ürünün piyasaya sürülmesinden vazgeçildiğini anlatan Tony Fadell böylece yakında piyasaya çıkacak olan Google Glass'tan önde Apple'ın da benzer bir ürün için çalışmış olduğunu ortaya çıkardı.

Tony Fadell, Apple'ın gözlük projesinin nasıl ortaya çıktığını şöyle anlattı: "Apple'da hep hangi ürünlerde devrimsel yenilikler yapabiliriz diye düşünürdük ve çevremizdeki, günlük hayattaki ürünler hakkında sürekli projeler geliştirirdik. Uzaktan kumandalar, video kameralar vs... Birgün gözlüklerin üzerine vizörler yerleştirsek ve dijital gözlükler üretsek diye düşündük..."

Ancak ne yazık ki, Apple'ın gözlük prototipi istenen başarıyı sağlayamamış. Pratik kullanıma uygun olmadığını fark ettikleri prototipi geliştirmeleri için komple bir mühendis takımını yıllarca çalıştırmak istemeyen Apple'ın bu fikirden vazgeçtiği anlaşılıyor.

Şimdi, Google Glass piyasaya çıkmak için gün sayarken, Apple'ın bu kararından pişman olduğu düşünülüyor. Elbette, yeni nesil dijital gözlük için çoktan çalışmalara başlamış oldukları da kesin. Ancak firmadan bu konuda henüz hiçbir açıklama gelmiyor.

MotoX markalı tabletlere hazır mısınız?

İlk denemesi büyük bir hüsranla sonuçlanan dev şirket, bir kez daha tablet üretmeye kararlı!

Motorola uzun zamandır tablet işinde elini ayağını çekmişti. Google tarafından satın alındıktan sonra ise büyük beğeni toplayan MotoX telefonlarını tasarlayan Motorola, şimdi yeniden tablet savaşına girmeye hazırlanıyor. Bu kez, MotoX ismiyle tablet üretecek olan Motorola, yeni cihazı MotoX'in tasarımı üzerinden geliştirmeyi planlıyor.

Motorola'nın CEO'su Dennis Woodside, henüz üzerinde konuşmak için çok erken olduğunu vurguladığı tablet planları hakkında bilgi vermezken, bu planın varlığını inkar da etmedi.

Daha önce Xoom isimli tabletler üreten Motorola'nın bu ismi terk edeceğine kesin gözüyle bakılıyor. İstenilen başarıyı yakalamayan Xoom, Motorola'nın tabletlere küsmesinin de nedeni olmuştu.

Piyasa analizcileri, büyük beğeni toplayan Moto X formatının yeni tabletler için de çıkış noktası olacağını düşünüyorlar. Ayrıca, Motorolanın kişiselleştirilmiş Moto X telefonları sipariş almasına imkan veren Moto Maker yazılımının kişiselleştirilmiş tabletler üretmek için de kullanılabileceği düşünülüyor.

Osmanlı İmparatorluğu Programı'nın Çalışmalarına başlandı

Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihini anlatan bir program yapmaya karar verdim.Programın taslağı belli oldu.Çok ayrıntılı bir program olacak.En yakın zamanda programı yayınlamayı hedefliyorum.Programın anasayfasını tasarlayacak olan Ramazan Çevik'e teşekkürler.
KD Yazılım ekibi'ne de teşekkürler.

MS, bir cep devinin daha peşinde olabilir!

Microsoft, Nokia'yı satın aldıktan sonra bir başka cep devinin peşinde olabilir! İşte o dev!

Pazartesi günü itibariyle Microsoft'un, Nokia'nın büyük bir kısmını satın alması haberi ile sallanan teknoloji dünyası, bazı kaynaklara göre ufak bir şok daha yaşayabilir. Bloomberg üzerinden yayınlanan yeni bir makaleye göre, Microsoft, zor zamanlar yaşayan mobil telefon üreticisi BlackBerry'nin de peşinde olabilir. 

Makale, isimsiz kaynaklardan alınan bilgiler doğrultusunda, Microsoft'un, BlackBerry'yi satın alınabilir, iyi bir yatırım olarak gördüğünü iddia ediyor. Bundan birkaç hafta önce "stratejik alternatifler" aradığını beyan eden Kanadalı firmanın yapacakları arasında, sahip olduğu markanın bir kısmını ya da tamamını satışa çıkarması olası. Makaleye göreyse BlackBerry halen hatırı sayılır miktarda pazar payına sahip ve BlackBerry cihazlar, birçoklarının ilgisini çektiği için, Microsoft'un firmayı satın almayı düşünmesi şaşırılacak bir olay değil.

BlackBerry, aslında 2013 yılına çok iyi hazırlanmıştı ama ürettiği Z10 isimli telefon ve şahsına münhasır olan BlackBerry 10 işletim sistemi tam bir satış fiyaskosu yaşamıştı. Bu başarısızlıksa Microsoft'un Windows Phone'lu Nokia'ları için mükemmel bir fırsat doğurmuş, dünya mobil telefon pazar sıralamasındaki üçüncülüğün Microsoft'a geçmesini sağlamıştı.

Pokemon kartları bakın ne kadar değerli!

Ufacık bir kartın, 100.000 dolar gibi inanılmaz bir fiyata satılacağı hiç aklınıza gelir miydi?

Bir dönem ülkemizde de inanılmaz derecede ilgi toplayan Pokémon çizgi filmi, aslında sadece bir çizgi film değil. Hatta ilk olarak Gameboy oyunu şeklinde ortaya çıkan Pokémon, sonradan bir çizgi film serisi ve kart oyununa dönüştü. Ülkemizde yayından kaldırılmış ve oyunlarının bulunması zorlaşmış olsa da, dünya genelinde halen hatırı sayılır bir takipçi sayısına sahip. Öyle ki, oyunları şu anda beşinci nesile ulaşmış durumda ve çizgi filmi de on yedinci sezonuna doğru ilerlemekte...

Ancak bu yazının konusu 1997 yılında basılmış özel bir kart. Pokémon henüz Japonya'nın dışına taşmamış ve Japonya'da da Pocket Monsters olarak bilinir iken, kart oyunu çizimleri için bir yarışma düzenlenmiş. Yarışmada çizimleri kabul edilen kişilere ise "Illustrator" adlı özel bir koleksiyon kartı hediye edilmiş. Tabii ki bu durum kartı nadir bir kart yapıyor ancak ne kadar nadir olduğu sorusunun cevabı, kartın değerinin inanılmaz seviyelere yükselmesine sebep oluyor. Bu kartın dünya üzerinde bilinen baskı adedi sadece altı.

Şu anda ise bu kartlardan bir tanesi eBay üzerinde satışa sunulmuş durumda. Satışı başlatan kart sahibi Scott Pratte, fiyat olarak 100.000 dolar gibi bir inanılmaz bir rakam belirlemiş. Ancak kendisi de fiyatın bu seviyeye ulaşmasını beklemiyor. Sonuç ne olursa olsun, haber yayına hazırlanırken yapılan öneriler 50.000 dolara ulaşmış durumda.

Pratte, satış hakkındaki görüşünü "Gerçekçi olunursa, derecelendirilmemiş bir kopya kolaylıkla 20.000 dolar kazandırabilir. Ben, derecelendirilen kartımın fiyatının 50.000 dolar civarındakalmasını bekliyorum." cümlesi ile açıklıyor. Bahsedilen derelendirme ise "Professional Sports Authenticator (PSA)" adlı üçüncü parti bir firma tarafından kartın olması gerektiğine ne kadar yakın olduğunu belirten resmi bir açıklama. Pratte'nin satışa sunduğu kart ise firmadan 9/10 gibi bir derece almış. Kartların çoğu zaman kutularından çıkarken 9.5 gibi bir dereceye düştükleri düşünülür ise bahsedilen kart için 9 gibi bir dereceye sahip olmak neredeyse mükemmele eşdeğer bir durum.

Illustrator kartı daha önceki yıllarda da oyun kartlarının satış fiyatı konusunda bir rekora imza atmıştı. Pratte'nin söylediğine göre bir açık arttırma ile Illustrator kartı 23.000 dolara satılarak en pahalı kart koltuğuna oturmuştu. Bu satışın gerçekleştiği tarihten beri Pokémon kartlarının değerleri yükseldi ve azaldı ancak Pratte şu anda 90'ların sonlarındaki değerin iki veya üç katına ulaşıldığını söylüyor.

Kısacası Pratte, kendi elindeki karta oldukça güvenmekte. Mükemmeleyakın durumu ve eBay'de yer alan teklifler göz önüne alındığına Pratte "Bu kart kesinlikle eski rekoru geçecek" diyor.

Yeni Microsoft CEO Adayı: Stephen Elop

Microsoft’ta halen CEO olarak çalışan Steve Ballmer’ın 12 ay içerisinde görevini bırakacağını açıklamasının ardından Ballmer’dan boşalacak mevkii için yeni isimler ortaya atılmaya başlandı.

Steve Ballmer Seattle Times’a yaptığı açıklamalarda Stephen Elop’un Microsoft CEO adayı olduğunu doğruladı.

Stephen Elop iki yıl boyunca Microsoft’ta Office ve Dynamics’den sorumlu yöneticilik yaptıktan sonra 2010 yılında Nokia’ya CEO olarak geçmiştir. Nokia’nın ilk Finlandiya’lı olmayan CEO’sudur.

Elop Nokia’ya ilk geçtiği dönemde kamuoyu tarafından Truva Atı olarak nitelendirilmişti. Bu nitelemenin üç yıl ardından Nokia’nın mobil cihaz bölümü Microsoft’a  7.12 milyar dolara satılmıştı.

Samsung Galaxy Note 3 Tanıtıldı

Güney Kore merkezli teknoloji şirketi Samsung tarafından geçtiğimiz günlerde Berlin’de düzenlenen ”Unpacked Episode 2” etkinliğinde Galaxy Note 3 lanse edildi.

Tanıtıldığı tarihten itibaren ön siparişe açılan ve  güçlü fiziksel birimlerle tedvir edilen Galaxy Note 3′te, önemli değişiklikler dikkat çekmektedir. Özellikle daha dinamik hale getirilen S – Pen, deri kaplamalı arka kapak ve ”Pholed” teknolojisi gibi nitelikler, ürünü benzerlerinden farklı ve ölçülebilir kılmaktadır. Yenilikçi vasıflar ile kullanıcılara daha fazla eğlence ve kullanılabilirlik sunan cihaz, 5.7 inç’lik Super AMOLED ve Full HD bir ekrana sahiptir. Bununla birlikte ”Pholed” teknlojisi sayesinde telefonda güç tüketimi, %25 seviyelerine kadar azaltılabilmektedir. ”Pholed” teknolojisi – bilindiği üzere – Galaxy S4′te de kullanılmıştı. Benzersiz bir uzmanlığın ürünü olan cihaz, hem ”Tablet” hem de ”Akıllı Telefon” olarak sunulması açısından ”Phablet” olarak değerlendirilmektedir. Bu bakımdan, cihazın bir telefona kıyasla üst düzey donanımsal özellikler ihtiva ettiğini belirtmeliyim. Şöyle ki, LTE teknolojisinde 2.2 GHz ve Snapdragon 800 işlemci; 3G teknolojisinin kapsadığı ülkelerde ise 1.9 GHz hızında Exynos 5 Octa işlemci ile satışa sunulacak olan cihaz, 3 GB RAM ile teçhiz edilmiştir.

Daha hızlı ve daha güçlü bir performans sunan Galaxy Note 3′ün kamerası, 13 megapixel’lik bir çözünürlük sunmasının yanı sıra 4k video kaydı hizmeti de vermektedir. Önceki ”Galaxy Note” ürünlerinin aksine 32 GB ve 64 GB bellek seçenekleriyle satışa sunulacak olan telefonda microSD kart yuvası sayesinde mevcut belleklerin artırılma imkanı bulunmaktadır. 168 gram ağırlığında üretilen Galaxy Note 3,  selefi Galaxy Note 2′ye göre daha hafif ve incedir. 8.3 mm’lik bir yapıya sahip olan telefonda, ağırlıklı olarak plastik materyallere yer verilmiştir. ”Galaxy Note 3” ile birlikte tasarımını daha da geliştiren Samsung, var olan dizaynı ve görünümü inkişaf etmek için cihazın arka kapağında deri malzeme kullanmıştır ve buna ek olarak arka yüzey, keza Samsung tarafından Galaxy Note 3 için üretilen ve farklı renklerden oluşan orijinal aksesuarlarla değiştirilebilir duruma getirilmiştir.

Telefonla ilgili merak edilen bir diğer konu ise, cihazın ne kadarlık bir fiyat etiketine sahip olacağıdır. Cihazın tanıtılmasının ardından fiyatlandırılmasına ilişkin bilgiler sunulmaya veya sızdırılmaya devam ediliyor. AndroidSPIN’den açıklanan bilgilere göre ABD merkezli telefon şirketi olan AT&T, Galaxy Note 3′ün fiyatını kontratsız satışlarda 699$; 2 yıllık kontratlı satışlarda ise 299$ olarak belirlemiş. Her ne kadar bu bilgiler, konfirme edilmese de telefonun fiyatı hakkında kafamızda az çok bir şablon oluşturmaktadır. Öte yandan cihazın Türkiye’deki fiyatı henüz belirlenmiş değildir. Şayet bu bilgileri temel alırsak cihazın ülkemizdeki ortalama fiyatının – vergiler de dahil olmak üzere – 2000TL civarında seyir etmesi beklenmektedir.

”Jet Siyah”, ”Klasik Beyaz” ve ”Uçuk Pembe” renklerinde piyasaya sürülecek olan telefonun, 25 Eylül 2013′te 140 ülkede; Ekim 2013′ten itibaren ise tüm dünyada satışa sunulması bekleniyor.

Mission Impossible’ın Yeni Yönetmeni Bulundu

Paramount Pictures ve Skydance Productions’ın ortaklaşa beyaz perdeye aktaracakları yeni Mission Impossible filmi için yönetmen koltuğuna oturacak kişinin Christopher McQuarrie olduğu açıklandı.

Christopher McQuarrie son dönmede yazıp yönettiği ve başrolünde Tom Cruise’un oynadığı “Jack Reacher” ile kendini göstermişti. McQuarrie aynı zamanda 2008 yapımı “Valkyrie” filminin senaryosunun yazımında katkıda bulumuş ve 1995 yapımı “Usual Suspects” filmiyle de en iyi senaryo Oscar’ını almıştı.

Paramount Pictures Grup Başkanı Adam Goodman, Christopher McQuarrie’nin Mission Impossible kendine özgü yönetmen imajını sürdüreceğine eminiz diyerek başarılı yönetmene destek oldu.

Mission Impossible Ghost Protocol serinin en başarılı filmi olmuş ve 700 milyon dolar gişe hasılatı yapmıştı. Yeni filmin bu başarıyı da geride bırakması bekleniyor.

Mission Impossible 5 ‘in 2015 yılında vizyona girmesi bekleniyor.

Google kazandı ama kaybetti!

Google ve Microsoft arasında yılan hikayesine dönen savaşı kazanan Google oldu; sevinense Microsoft!

Google, Motorola Mobility'i satın aldığında, Motorla'ya ait 17 bin patenti de satın almış oldu. Ancak patentlerinden beklediği geliri bir türlü kazanamıyor. Zira patentleri Microsoft gibi dev rakipleri kullanıyor ancak ödemeye gelince çok küçük rakamlar ortaya çıkıyor.

Google, Motorola'ya ait olan ve Microsoft'un kullandığı bir patentten, "mantıklı" bir lisans ücreti talep ederek açtığı davada, Mİcrosoft'un lisansı kullandığı her yıl için 4 milyar dolar talep etti. 

Ancak mahkeme, bu rakamın çok yüksek olduğuna kanaat getirerek, Microsoft'un ödemesi gereken yıllık ücretin 1.8 milyon dolar olduğuna hükmetti. Google böylece davayı "kazanmış gibi" olsa da asıl zafer Microsoft'un oldu. Microsoft, "sudan ucuz" bir fiyata Motorola'nın patentini kullanmaya devam edebilecek.

Bu, Google'ın patent konusundaki ilk yenilgisi değil. Daha önce de Microsoft'un oyun konsollarında Motorola'ya ait 13 patenti kullandığına dair davaları kaybetmişti. Üstüne, intikam almak isteyen Motorola, ABD'de Microsoft Xbox 360'a karşı reklam kampanyası başlatmış, bunun üzerine gelişen restleşme sürecinde ABD mahkemeleri Microsfot'u haklı bularak, firmanın Motorola'nın patentlerini ihlal etmediği kararını vermişti.